Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayvanî sıfatlar
Alemde insan ahlâkı, türlü hayvanların şekil ve süretlerinin benzer ve misâlleri, insan nefsinde de vardır ki, hayvanî kötü ahlaklar dır. Meselâ kibir sûreti, kaplana benzerdir. Tasállut sûreti, aslana benzerdir. Haset sûreti, kurda benzerdir. Nitekim hazreti Yaküb aley. hisselâm evladının hazreti Yûsúť aleyhisselâm'a olan hasetlerinden,
Hayatı belli şartlar altında yaşamaya buyur ediliriz. Hayat boyu böyledir bu. Doğduğumuz andan ölümümüze değin hep bu şartlar topluluğu bir şartlar topluluğu ile çevrelenmişizdir. Kimimizin babası sert, kimimizin ki fazla yumuşak, kimimizin annesi ilgisiz, kimimizin ki ise insanı boğacak kadar ilgilidir. İçinde yaşatıldığımız şartlar ilk olarak
Reklam
Rivâyete göre, Hazret-i İbrahim aleyhisselâm öldüğünde, Yüce Allah kendisine: "Ey halilim, sen ölümü nasıl buldun?" diye bildiği halde sorar. Hazreti İbrahim de: "Ölümü, âdetâ, yünün içine daldırılan dikenli bir dal gibi gördüm. Islak yünün içerisine sokulan bu dikenli dal çekildiğinde nasıl zorla ve beraberinde yünlerle çekilip geliyorsa, aynen öyle gördüm." diye yanıtlar. Yüce Allah da şöyle buyurur: "Oysaki biz onu senin için oldukça hafifletmiştik."
Hazreti peygamberin islâma ve müslümanlara yönelik saldırılarla mücadelesi
Onun döneminde meydana gelen çarpışmalar,dünya harp tarihin en az kan dökülen savaslarindandir.Çünkü Hazreti Peygamber aleyhisselam dâima prensip olarak düşmanı yok etmeyi değil, kazanmayı tercih etmiştir.
Sayfa 151 - DİB yayınlarıKitabı okuyor
" "Hikaye anlatacağına" dedi, bırak hikayelerin seni anlatsın. Onları kendi hayatına uygula. Her gün üzerine bir fakirlik elbisesi geçir ve içindeki dünyayı Hazreti İbrahim Aleyhisselam'ın bıçağıyla kes. Unutma, eğer bu dünyayı istersen sadece bu dünyaya alırsın, ama eğer Allah'ı istersen, hem dünyayı hem ahireti alırsın." Kısa bir duraklamadan sonra gülümseyerek baktı ama su götürmez bir ciddiyetle konuştu: " Bunu anlamak için" dedi, " sen de (Rabbini arayan her gerçek arayışcı gibi), hamile kalmak zorundasın, işte bu kadar!"
Sayfa 138Kitabı okudu
HAZRETİ İBRAHİM (A.S) VE MİSAFİR
İbrahim Aleyhisselam, sofrasında misafir olmadan yemek yemezdi. Misafir gelmezse, evinin önüne oturur, beklerdi. Bir akşam yine misafir beklerken ateşe tapan bir adam yani bir mecusi geldi. İbrahim Aleyhisselam'a karşı, kendisine misafir olmak istediğini söyledi. Hz. İbrahim, Allah'ın sevgili peygamberiydi adama: Gel iman et de seni misafir edeyim, dedi. Adam müslüman olmayı kabul etmedi. O Müslüman olmayı kabul etmeyince, İbrahim Aleyhisselam da onu misafirliğe kabul etmedi. Nihayet mecusi çekip gitti. Bunun üzerine Hz. Allah'tan İbrahim Aleyhisselam'a nida geldi: - Ya İbrahim! O kulum bana ibadet etmediği halde ben yetmiş senedir ona rızık veriyorum. Hiç bir zaman iman etmediği için rızkını kesmedim. Sen hemen onun imansızlığını yüzüne vurdun ve onu misafirliğe bile kabul etmedin. Hz. İbrahim derhal adamın peşinden gitti, aramaya başladı. Onu buldu ve: - Gel aman benim misafirim ol, diye yalvardı. Mecusi adam: - Daha önce beni iman etmediğim için misafir etmemiştin. Şimdi ise misafir etmek için yalvarıyorsun. Sebebi nedir? diye sordu. - Hazreti İbrahim Aleyhisselam durumu anlattı. Allah Teala, seni misafir etmediğim için beni ikaz etti, diye meseleyi anlattı. Bunun üzerine, hislenen mecusi: - Bu ne yüce Rab ki, kendine iman etmeyen benim gibi bir kimse için kendi peygamberini ikaz ediyor, diye derhal imana geldi. ( Az önce denk geldim bu kıssayla, sizlerle de paylaşmak istedim.)
Reklam
Kabe’nin yapılışı hakkındaki rivayetlere göre..
Hazreti Adem ile Havva, cennetten çıkarıldıkları vakit, yeryüzünde Arafat’ta buluşurlar, beraberce batıya doğru yürürler. Kabe’nin bulunduğu yere gelirler. Bu esnada Adem aleyhisselam bu buluşmaya şükür olmak üzere Rabbine ibadet etmek ister ve cennette iken etrafında tavaf ederek ibadet ettiği nurdan sütunun tekrar kendisine verilmesini niyaz eder. işte o nurdan sütun orada tecelli eder ve Hazreti Adem, onun etrafında tavaf ederek Allah’a ibadette bulunur. Bu nurdan sütun, Hazreti Şit aleyhisselam zamanında kaybolur, yerinde siyah bir taş kalır. Bunun üzerine Hazreti Şit onun yerine taştan, onun gibi dört köşe olan bir bina yapar ve o siyah taşı binanın bir köşesine yerleştirir. işte bugün Hacer-i Esved diye bilinen siyah taş odur. Sonra Nuh tufanında bu bina, uzunca bir süre kumlar altında gizli kalır. Hazreti İbrahim, Allah‘ın emriyle Kabe’nin bulunduğu yere gider, oğlu İsmail aleyhisselam‘ı annesiyle birlikte orada iskan eder. Sonra İsmail aleyhisselam ile beraber Allah‘ın emri mucibince Kabe’nin bulunduğu yeri kazar. Hazreti Şit tarafından yapılan binanın temellerini bulur ve o temellerin üzerine Kabe-i Muazzama’yı inşa eder. İbrahim aleyhisselam Kâbe tamamlanınca Allah’a şöyle dua etmiştir: “Ey Rabbim! Burayı emin bir şehir yap. Halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle besle.” (el-Bakara,126)
Unutma ey gönül...
"Hikaye anlatacağına " dedi, "bırak, hikâyelerin seni anlatsın. Onları kendi hayatına uygula. Her gün üzerine bir fakirlik elbisesi geçir ve içindeki dünyayı Hazreti İbrahim Aleyhisselam'ın bıçağıyla kes. Unutma, eğer bu dünyayı istersen sadece bu dünyayı alırsın, ama eğer Allah'ı istersen, hem dünyayı hem ahireti alırsın. "
Bunun üzerine İbrahim aleyhisselâm: “Ey Allâhım, bu hâle düşmeden önce benim rûhumu alıver.” diye dua etti. İhtiyar da kalkıp hemen onun rûhunu aldı. Zira o ihtiyar, Melekü’l-Mevt idi. Hazreti İbrahim aleyhisselâm, vefat ettikten sonra Habrun’da (Halîlürrahmân şehrinde), Hazret-i Sâre radıyallâhü anhâ’nın yanına defnedildi.
Enes

Enes

@enesbir
·
13 Şubat 19:57
İhtiyarın bu hâlini görünce ona: “Ey ihtiyar, bu hâlin nedir, niye böyle yapıyorsun?” diye sual etti. İhtiyar da “Ey İbrahim, bu hâlim ihtiyarlığımdan dolayıdır.” dedi. İbrahim aleyhisselâm: “Peki, kaç yaşındasın?” diye sordu. “İbrahim’in (yani senin) yaşından iki sene fazla” dedi. İbrahim aleyhisselâm: “Benimle senin aranda iki sene var. Senin yaşına ulaşınca ben de mi böyle olacağım?” dedi. İhtiyar da “Evet.”, cevabını verdi.
Tarih-i Taberî’de
Hazret-i İbrahim aleyhisselâm, Hazreti Sâre radıyallâhü anhâ’dan sonra, bir müddet daha yaşadı. 200 yaşına ulaşmıştı.
Reklam
Beyt-i Mamur’un yer yüzünde olan mekânında, Hazreti İbrahm aleyhisselâm, Hakk’ın emriyle Kâbe’yi bina etmiştir. Eğer Beyt-i Mamur, gökten düşse, Kâbe’nin üzerine iner. Yerdeki Kâbe ile gökteki Beyt-i Mamur’un arası haram-ı şeriftir. Halen Kâbe’nin duvarında bulunan ve öpülen Hacer-i Esved, Beyt-i Mamur’dan yadigâr kalmıştır. Bu taş, kırmızı yakut iken, tufanda Hakk’ın emriyle Hacer-i Esved (siyah taş) olmuştur.
Ataç YayınlarıKitabı okuyor
✨İsra ve Miraç gecesi ümmete üç hediye verilmiştir -5 vakit namaz -Âmenerrasûlü -Allah'a şirk koşmayan kimselerin bağışlanacağı müjdesi İsra olayı İsra Suresinin ilk ayetinde açıklanmıştır. Ve Kudüs'ü Şerîfin Çok Özel ve Bereketli Bir Yer olduğu Ayet ile ümmete bildirilmiştir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)in Yüce Allahı görmesi ve onunla konuşmasını konu alan "Ettehiyyatu" duası hatıra ve tefekkür olarak namazda okunması vacip kılınmış ve böylelikle Her Namazın da Manen bir Miraç olduğu vurgulanmıştır Mescidi Aksa da tüm peygamberlere imam olup namaz kıldıran Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) sonra da Göklerde hususi peygamber ziyaretleri yapmıştır 7 kat Gökte sohbet ettiği peygamberler ; 1. Kat semada Hz.Âdem aleyhisselam ile 2. Kat semada Hz.Yahya aleyhisselam ve Hz.İsa aleyhisselam ile (malumunuz Hazreti İsa ölmedi, gökte yaşıyor ve kıyamete yakın dünyaya tekrar inecektir) 3. Kat semada Hz.Yusuf aleyhisselam ile 4. Kat semada Hz.İdris aleyhisselam ile 5. Kat semada Hz.Harun aleyhisselam ile 6. Kat semada Hz.Musa aleyhisselam ile 7. Kat semada Hz.İbrahim aleyhisselam ile peygamber efendimiz sohbet etmiştir (Buhari)
387 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.